TOMB RIDER ANNIVERSARY
INCELEME
Oyun dünyasının en çok tanınan karakteri kim diyerekten bir anket yapılsa, büyük bir ihtimal birinci sırada Lara Croft olurdu. Hatta çoğu kişi Tomb Raider'ın ne olduğunu bilmezken Lara Croft'un adını duymuştur ve onu tanıyordur. Herhalde kendisinin yer aldığı oyundan daha fazla tanınan bir oyun karakteri daha oyun dünyasında yer almamıştır (Evet, bir de Metal Gear Solid serisinden Snake var). Şimdi hep birlikte kısaca Tomb Raider serisinin inişli ve çıkışlı tarihine bakalım.
İlk Tomb Raider 1996 yılında Core Design ve Eidos Interactive işbirliği ile piyasaya sürüldüğünde oyun dünyasında yer yerinden oynamıştı. O zamanlarda tüm oyunlarda kaslı ve iri yapılı erkek karakterler (tabii Duke'un yeri ayrıdır gönlümüzde) yer alıyorken, Tomb Raider'da Lara Croft adında güzel bir bayan karakter yer alıyordu. Oyun, sırf bu yüzden bile oldukça konuşuldu. Ancak, üzerinde en çok konuşulan nokta oyunun oynanış biçimiydi. Tomb Raider, o zamanlar alışık olmadığımız bir oynanış türü olan 3. şahıs perspektifinden oynanıyordu ve oyun, tamamiyle 3 boyutlu olarak hazırlanmıştı (hatta bu türü rahatlıkla Tomb Raider yarattı diyebiliriz). Tüm bu saydığım özelliklerinden dolayı oyun oldukça başarılı oldu ve dünya çapında milyonlarca satıldı. Ve kaçınılmaz olarak Lara Croft, erkeklerin sevgilisi (ve kızların bir numaralı düşmanı) ve bir idol haline geldi. Acaba Toby Gard, Lara Croft'u modellerken bu kadar başarılı olacağını hayal etmiş miydi? İlk oyundan sonra paranın güzelliğini gören Eidos Interactive ve Core Design, zaman geçirmeden 2. oyunun yapımına başladılar. 1997 yılında Tomb Raider 2 piyasaya sürüldü. Bu oyun, ilk oyunun grafik motoru ile yapılmış ve grafik motoruna ilk kez bu oyunda dinamik ışıklandırma eklenmişti (benim yadigâr S3 Virge kartımı ağlatmasından dolayı bu özelliği hiç unutmam, unutamam). Bu oyun da oldukça tutuldu ve Lara'nın ününe ün kattı. Hatta oyunun Venedik bölümü birçok kişi tarafından en iyi oyun bölümü olarak seçilmişti. Bundan sonra Core Design işi iyice abartmış ve Lara'ya benzer kızlar bulup onları reklam kampanyalarında kullanmaya başlamıştı. 1998 yılında ise Tomb Raider 3: Adventures of Lara Croft piyasaya sürüldü. Oyun, yine aynı grafik motorunun birkaç efekt eklenmiş hali ile yapılmış ve Lara'ya birkaç yeni hareket eklenmişti. Bunların dışında ilk iki oyunla arasında fark yoktu. Hatta oyun özünden sapmış ve dedektif rolüne bürünmüştük (oyunun konusu gerçekten de kötüydü). Bu oyunla birlikte ilk defa seriye kötü anlamda tepkiler gelmeye başlamış ve seride köklü değişiklikler istenmeye başlamıştı. 3. oyun Lara hayranları dışında pek ilgi göremedi.
3. oyundan 1 yıl sonra Core Design vazgeçmedi ve 1999 yılında Tomb Raider 4: The Last Revelation piyasaya sürüldü. 3. oyuna gelen tepkilerden ders alan Core Design bu oyunda bizi Mısır'a götürdü. Grafik motoru yine aynı kalsa da Lara'nın modellemesi geliştirilmişti ve oyunun konusu oldukça güzeldi (serinin en iyi bulmacaları da bu oyunda yer almaktadır). Oyunun sonunda ise Lara ölüyordu veya biz öyle sanıyorduk. Bu oyun, seri için bir diriliş oyunu gibiydi, pek çok kişi tarafından beğenildi ve oynandı. Biz bu oyunla Tomb Raider serisinin bittiğini düşünürken Core Design yine yapacağını yaptı ve 2000 yılında Tomb Raider: Chronicles'ı piyasaya sürdü. Oyun, yeni bir oyundan çok Lara'nın eski maceralarını konu alıyordu. Core Design yine kolaya kaçmış ve oyunu aynı grafik motoru ile yapmıştı. Bu oyunla birlikte Tomb Raider serisi iyice dibe vurmuştu. Artık Lara Croft hayranları bile Core Design'a kızıyordu (ara oyunlardan hiç bahsetmiyorum, zira onlar sırf para kazanmak amaçlıydı. Piyasada Tomb Raider 4 varken, 3. oyunun ek paketine kim bakar ki?).
2.BOLUM
Core Design, Tomb Raider: Chronicles'dan sonra 3 yıl boyunca yeni bir Tomb Raider oyunu geliştirmek için uğraştı. Bu oyunla birlikte seri köklü bir değişime uğrayacak, oyun baştan yaratılacak ve Tomb Raider serisi yine hak ettiği değeri edinecekti. Ancak düşünülen olmadı, 2003 yılında Tomb Raider: Angel of Darkness piyasaya sürüldü. Oyun piyasaya sürüldü sürülmesine ama oyunda o kadar çok hata vardı ki bu oyun Core Design'ın sonunu getirdi (firma, bu oyunun başarısızlığı yüzünden kapandı). Oyun yarım yamalak piyasaya sürülmüş, her ne kadar senaryosu güzel olsa da, oyunun kontrolleri çok kötüydü. Lara'nın esnekliği gitmiş, karşımıza zıplamaya bile üşenen bir bayan çıkmıştı. Core Design'ın bu işi başaramayacağına inanan Eidos Interactive, yeni Tomb Raider oyununu geliştirmesi için Legacy of Kain (bu seri için de yeni bir oyun yapılsa da özlemimizi gidersek) serisinden tanıdığımız Crystal Dynamics ile anlaştı. Uzunca süren yapım aşamasından sonra geçtiğimiz yıl serinin 7. oyunu Tomb Raider Legend piyasaya sürüldü. Oyun, oldukça tutuldu ve tüm oyun sitelerinden yüksek puanlar aldı. Lara hiç olmadığı kadar esnek ve hareketliydi. Oyunun konusu oldukça güzel ve başarılıydı. Tomb Raider serisi baştan yaratılmıştı ve eski başarılı günlerine döndü. Legend'dan sonra Crystal Dynamics bize bir sürpriz yaptı ve ilk Tomb Raider'ın Legend grafikleriyle baştan yapıldığını duyurdu (darısı 2. oyunun başına tabii ama bu sadece güzel bir hayal). Yaklaşık 1 yıl süren beklemenin ardından Tomb Raider Anniversary sonunda piyasaya çıktı. T-Rex ile tekrardan karşılaşmaya hazırsanız, doğru yerdesiniz (Evet, tarih kısmı biraz uzun oldu ama bunları anlatmak zorundaydım)...
O, Ne Bir Indiana Jones, Ne Bir Bond. O, Lara Croft!
Tomb Raider Anniversary'yi serinin 10. yıl şerefine, 1996 yılında piyasaya sürülen ilk Tomb Raider'ın yeni teknolojiyle yeniden yapılmış hali olarak kısaca açıklayabiliriz (tabii iki oyun arasında küçük farklılıklar da bulunuyor, bu farklılıklara ilerde değineceğim). Tomb Raider Anniversary, daha önceden de belirttiğim gibi yaklaşık bir yıl süren geliştirme aşamasından sonra nihayet piyasaya çıktı. Oyunu kurmaya başladığımda oldukça heyecanlıydım, hatta oyun çıkmadan 1 hafta önce ilk Tomb Raider'ı yeniden bilgisayarıma kurup oynamaya başlamıştım. Çünkü, iki oyun arasındaki farklılıkları ve benzerlikleri sıcağı sıcağına görüp daha detaylı bir inceleme yazısı yazmayı düşünüyordum (1996 yılında da bitirmiştim oyunu ama aradan yaklaşık olarak 10 sene geçti). Neyse, oyun kuruldu ve oyuna girdim. Görkemli bir açılış videosundan sonra oyunun menüsü karşıma geldi. Menüde çalan müziği duyunca gerçekten çok ama çok duygulandım, Tomb Raider 1'in klasik olmuş müziğinin yeniden yapılmış versiyonu kulaklarımda yankılanıyordu. Hızlıca oyunun ayarlarını yaptıktan sonra her Tomb Raider oyununda yapmış olduğum gibi Lara'nın evini ziyaret ettim. Lara'nın evi ilk Tomb Raider oyunundaki gibi yapılmış, bahçesine çıkıp dolaşabiliyorsunuz, havuza girip yüzebiliyorsunuz. Ayrıca evde çeşitli gizli eşyalar bulunuyor, eğer daha önce hiçbir Tomb Raider oyununu oynamadıysanız Lara'nın evini mutlaka ziyaret edin. Bu sayede oyunun oynanışına alışır ve Lara'nın hareketleri rahatlıkla öğrenebilirsiniz.